12.02.2016

İLİK - Marrow by Tarryn Fisher




Kitap Adı : İlik

Yazar Adı : Tarryn Fisher
Çevirmen : Görkem Mercan
Orjinal Adı : Marrow
Tür : Yeni Yetişkin, Suç
Sayfa Sayısı : 376
Yayınevi : Aspendos Yayınları /2016
GR Puanı : 4.06


Arka Kapak : Bone’da bir ev…
Evde bir kız…
Kızda bir gizem…
Margo diğer kızlara benzemiyor. Bone denilen izbe bir mahallede, lanetli bir evde onunla iki yılı aşkın bir süredir konuşmayan lanetli annesiyle yaşıyor. Günlerini kendini görünmez hissederek geçiriyor. Ancak tekerlekli sandalyedeki komşusu Judah Grant’le arkadaşlık etmeye başlayınca işler değişiyor. Mahalleden tanıdıkları yedi yaşındaki Neveah Anthony kaybolunca Judah bu olayı çözmede Margo’ya yardımcı oluyor.
Margo’nun öğrendikleri onu değiştirip hayata karşı yeni bir bakış açısı geliştirmesine sebep oluyor. Çocuk istismarcıları ve tecavüzcüleri bir bir hedef alarak kötü insanları bulup onları cezalandırmaya karar veriyor.
Ancak kötüleri avlamak tehlikeli bir iş ve Margo kendi ruhu dâhil her şeyi kaybetme riskiyle karşı karşıya…



Çok merak ettiğim bir kitabı nihayet cesaret edip elime aldım. Kısa sürede bitti ama benim için hayal kırıklığıydı.

Bu, yazarın okuduğum 5. kitabı. Diğer 4 tanesinden çok etkilenmiştim. İnsanın içini deşen bir tarzı var sevgili Tarryn Fisher'ın.

Bu kitapta ilginç başladı aslında. Hatta ilk sayfada incilerle ilgili ufak bir pasaj var. İnsana 'Eyvah! Ne geliyor acaba?' dedirtiyor. Daha önceki kitaplarına bakarak bunu söylememek imkansız.

Kitap ilerledikçe gizemler çıkıyor, çözülüyor, çıkıyor çözülüyor filan.

Leonardo DiCaprio'nun Inception (Başlangıç) filmini izleyenleriniz var mı? Heh işte Inception'ın finali gibi bir durum söz konusu. Kitap o kadar çok soru işareti bıraktı ki anlatamam.

Kitap üzerine uzun bir yazı yazamıyorum maalesef ama merak edenleriniz olduğuna eminim. O yüzden kitap hakkında fikrimi bir kaç cümleyle belirtmek istedim.

Yazar ne yazsa okurum diyenlerdenseniz, lütfen beklentiye girmeyin.

En sonda da yazarın bir son sözü var. Katıldığım ve katılmadığım yönleri olan bir son söz.
Neden böyle bir kitap yazdığını anlatıyor okura. Bu kısmı mutlaka sona bırakın. Başta merakınıza yenilip okursanız büyük spoiler yersiniz benden söylemesi :)

Unutmadan, içiniz rahat olsun. Çeviriyle ilgili bir sıkıntıya rastlamadım. Aralarda ufak basım hataları var sadece. Sevgili Görkem Mercan'ın ellerine sağlık.

Sevgiler :)

1.02.2016

Ölüm Defteri - Death Note (Manga/Dizi/Film)




Yeni yıldan hepinize merhabalar sevgili okurlar :)

Uzun zamandır yayın paylaşmadım. Emin olun geçerli mazeretlerim vardı. 2 ayı geçkin bir süre boyunca elime kitap alamadım. Çalışmam gereken bir sınavım vardı. Ek olarak migrenim nüksedince bu süre biraz uzadı. Neyse ki bu sorunlar artık geçmişte kaldı.

Bu arada eski hızımda olmasa da okumaya tekrar başladım. Ama böyle size anlatılacak kadar beni etkileyen bir kitapla karşılaşmadım. Instagram hesabımdan neler okuduğumu paylaşıyorum, minik yorumlar yazıyorum ama beni blogumda yazmaya sürükleyecek bir şeyler okuyamadım henüz.

Bugün ki konumuz epey zamandır A'dan Z'e kurcaladığım manga serisi Ölüm Defteri.

Mangaları bitireli epey zaman oldu. Ama filmlerini ve dizisini de izleyip öyle yazmak istedim ve nihayet bitirdim :D

Ne olur ne olmaz diye ilk etapta serinin ilk 3 ya da 4 kitabını birlikte aldım. Sonra baktımki sürüklüyor, kalanını da edindim. Zaten çerez gibiler. Bir çırpıda bitiveriyorlar. Beni zorlayan tek kitap 13. yani son kitaptı.

Seri gayet ilgi çekici ve keyifli. Konusundan biraz bahsedeyim.

Elimizde çok zeki bir öğrencimiz var. Adı Yagami Light. Kendisi bir lise öğrencisi.

Günün birinde bir defter buluyor. Defterin içinde şöyle bir yazı var:


BU DEFTERE ADI YAZILANLAR ÖLÜR!

Tabii Light akıllı, mantıklı bir genç. Bu yazı ona bir şaka gibi gelir önce. Sonra bir deneme yapar ve gerçekten deftere adı yazılan kişinin öldüğünü görür. Durum böyle olunca, Light kendine bir görev edinir. Dünyayı suçlulardan temizlemeye karar verir. Durduk yere kalp krizinden ölen suçlu sayısı çoğalınca ne olmasını beklersiniz? Ölümler birilerinin dikkatini çeker. Ortada suçluları öldüren ve yöntemi keşfedilemeyen bir katil dolandığı için Dünya'nın en iyi dedektifi işi devralır.



Buradan sonra seri boyunca bir zeka savaşı sürmekte. Karşılıklı hamleler, tuzaklar, tahminler birbirini kovalıyor. Bir nevi satranç gibi :)

Şahsi fikrim şöyle; Seriden memnunum. 7. sayıdan sonra eski heyecanımı yitirdim fakat ilerlemeyi kesemedim. Çizimler güzel ama renkli olmasını tercih ederdim şahsen :D




13. sayının neden beni zorladığını da
söyleyeyim. Seri aslında 12. sayıyla sona eriyor. 13. sayıda ise yazar ve çizerle yapılan röportaj, serinin genel değerlendirmesi, karakter analizleri ve minik bir ek bölüm yer alıyor. Yazı puntosu küçük. Mangalar tersten okunduğu için (sayfalar bizim gibi sağdan sola değil, soldan sağa çevrilerek okunuyor) bazen gidişat karışabiliyor. Bazense zaten bildiğim şeyler tekrar anlatılıyor gibi geldi. Yazar ve çizerle olan röportaj çok keyifliydi. Bir yandan da anime uyarlamasını izliyordum.

Anime uyarlaması ara ara değişiklik gösterebiliyor. Fakat genel olarak aynı ilerliyor. Okumayı seviyorsanız mangalarına, izlemeyi seviyorsanız animesine bakmanız yeterli. Benim gibi hepsini yapmanıza gerek yok yani :D



Tabii bir de sinema uyarlaması var bu sevilen manga serisinin. 3 film mevcut.


Death Note, 2006 yılında 2 part halinde çekilmiş. Sonra ise L karakterine ait olan L: Change The World isimli film 2008'de izleycinin beğenisine sunulmuş. Death Note uyarlamaları fena değil, hatta görsel olarak çok hoşuma gitti ama orjinal kurguyla inanılmaz oynanmış. L: Change The World'ü diğer ikisinden çok daha fazla sevdim. Tabi bu filmde manga uyarlaması ama henüz Türkçe'ye çevrilmedi.



Burada da fragmanı var:


Bu seriye ait son yayın Aralık ayında satışa sunulan Death Note - Bir Başka Defter - Los Angeles BB Cinayetleri isimli kitap. O da elime geçmiş bulunuyor.

Yani Akılçelen Kitaplar yayınladıkça ben alıp okumaya devam edeceğim :)

Sevgiler :) 

5.10.2015

Kan Şarkısı - Blood Song by Anthony Ryan





Kitap Adı : Kan Şarkısı (Kuzgunun Gölgesi, #1)

Yazar Adı : Anthony Ryan
Çevirmen : Barış Tanyeri
Orjinal Adı : Blood Song (Raven's Shadow, #1)
Tür : Epik Fantastik
Sayfa Sayısı : 664
Yayınevi : İthaki Yayınları /2014
GR Puanı : 4.51







Arka Kapak : Amazon'a göre Bilimkurgu & Fantazi türünde 2013'ün en iyi kitabı

"Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar'ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı'nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi.

Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili."Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad'ın koruyucusu Altıncı Nişan'ın kapısında, Kral'ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan'a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir. Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar'ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar'ın kâbuslarından Karanlık'la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar'ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin'in zorlu hayatında böylesine yükselmesini sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.

"Eğer Rothfuss veya Sanderson tarzı fantastik kurgu seviyorsanız, Kan Şarkısı sizin için biçilmiş kaftan."
-Felicia Day-

"Cesur bir kurgu, kadim büyüler, amansız entrikalar ve kanlı bir macera…"
-Publishers Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)

Merhabalar dostlar!
Evet uzun bir ara verdim yazılarıma farkındayım ama zaman denen illet hiç yetmiyor nedense :)

1 ayı geçkin süredir okumayı sürdürdüğüm bu güzelliği biraz anlatmaya çalışacağım size bugün :)

Elimde uzun süre kalmasının sebebi kesinlikle zamansızlık ve biraz da sindire sindire okumak istememdi. Duygusal yüklü bir kitap olduğu kanaatindeydim. Pek yanılmış sayılmam onu söyleyeyim :D Yalnız öyle 'salya sümük ağlatır' tarzda bir duygu yükü olduğunu düşünmeyin. Burada depresif bir hikaye var. Gizemli, uzun ve kayıplarla dolu bir yolculuk bu. 

Kitabın sizi nereye sürükleyeceğini tahmin etmeniz çok zor. Buna rağmen öyle çok şaşıracağınız bir kısım filan da yok aslında. Ama Vaelin Al Sorna'nın tatlı bir cazibesi var ve kapılmamak pek mümkün değil :)



İlk başlarda bu kitabı Locke Lamora'nın Yalanları'yla (yorum için tıkçık :)) kıyaslayıp durdum. Çünkü iki kitapta da kahramanların çocukluklarından giriş yapılmış ve bugünlerine nasıl geldikleri anlatılmıştı. Ama tabii benzerlikleri bu kadardı. Sonrasında olaylar ve kurgu farkı devreye giriyor ve bu iki kitap birbirinden çok ayrı kulvarlarda ilerliyorlar.

Bu kitapta tebessüm çok az. Hikayenin size bir ağırlık yükleyeceğini garanti edebilirim. 

Ve bu kitabın da bir seriye ait olduğu bilgisini vereyim. Seride 3 kitap, 1 yan kitap bulunuyor. Yayınevi devamı için neden bu kadar bekledi bilemiyorum. Bence devamını basmalılar artık. Öyle çok havada bir final yok 1. kitabın sonunda ama kesinlikle devam edeceğim seriler arasında yerini aldı Kuzgunun Gölgesi serisi.

Bir eleştirim var. O da kapakla ilgili. Ana karakterimiz Vaelin Al Sorna'nın en etkileyici özelliği, kuzgun karası gözleri. Ama kapakta ki adamın gözleri (her ne kadar kapağı beğenmiş olsam da) gerçeği yansıtmıyor. Yani bir lens filan da mı takamadınız adama yahu? 

Mesela bakınız yan taraftaki fotoğrafa. Bu da kitabın orjinal kapaklarından biri. İşte! Alın size fıstık gibi, cuk diye Vaelin Al Sorna karakterine oturmuş bir manken :D Tamam bununda göz rengi biraz açık ama bizde ki kadar değil en azından ;)


Kitaptaki ortama alışmanız biraz zaman alacak ki zamanınız da var zaten çünkü uzun soluklu bir kitap. 664 sayfa ve normal kitap boyutundan büyük. Puntoları çok küçük değil ama normale göre küçük. Öyle hemen aksiyon filan da beklemeyin. Ağır gidecek. 

Çok heyecanlandığımı söyleyemem okurken ama sıkılmadım da. Bir ara adrenalin yükselmeye başlamıştı. Böyle giderse bu kitap baş tacım olur diye düşünmüştüm ama sonra eski dinginliğine, sakin anlatımına geri döndü. 

Bu kitabın filmini görmek cidden hoşuma giderdi yalnız :D

Seri şöyle :




Kısacası ben kitabı sevdim. Genel olarak standart bir çizgide gittiği için benden 4 puan aldı. Arada bir heyecanımın tavan yapmasını isterdim doğrusu :/

İthaki Yayınları, fantastiklerde gözde yayınevim olma yolunda koca koca adımlar atıyor, başarılarının devamını diliyorum. :D

Sevgiler :)


18.09.2015

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Miss Peregrine’s Home for Peculiar Children by Ransom Riggs





Kitap Adı : Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları (Miss Peregrine's Peculiar Children, #1)

Yazar Adı : Ransom Riggs
Çevirmen : Aslı Dağlı
Orjinal Adı : Miss Peregrine's Home for Peculiar Chidren 
Tür : Paranormal, Yeni Yetişkin
Sayfa Sayısı : 320
Yayınevi : İthaki Yayınları /2015
GR Puanı : 3.80







Arka Kapak : Gizemli bir ada. Terk edilmiş bir yetimhane. Fazlasıyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon.

Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.

Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.

New York Times bestseller listesinden 108 haftadır inmeyen, aklınızdan çıkmayacak eski fotoğraflar eşliğinde okuyacağınız Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, gölgelerde geçen bir macera arayan her yaştan okuyucuyu içine çekecek eşsiz bir roman.

"Gergin, duygusal ve tuhaf mı tuhaf bir ilk roman. Fotoğraflar ve metin birbirini tamamlayarak unutulmaz bir hikâye yaratıyor." 
-John Green, Kâğıttan Kentler ve Aynı Yıldızın Altında kitaplarının çoksatan yazarı-

"Bu, hipsterlar için yazılmış bir Harry Potter kitabı. Geçtiği dünyaya ve verdiği hisse bayıldım." 
-Felicia -Day-

"Fotoğraflar olmasa bile hikâye kendi başına yetermiş fakat fotoğraflar hikâyeye karşı konulmaz bir gizem ekliyor. Birinci gözden anlatı samimi, komik ve etkili. Serideki bir sonraki kitabı dört gözle bekliyorum." 
-Rick Riordan, Percy Jackson ve Olimposlular serisinin yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)



Uzun süredir beklenen kitap nihayet ellerime ulaştığında yaşadığım sevinci anlatamam :)

Daha önce bu kitabı Sayfa 6 Yayınları çıkarmış fakat devamını getirmemişti. İthaki Yayınları, serinin telif haklarını aldı ve yeniden çeviriye gönderip en baştan yayınladı. Ne de iyi etti!

Kitabı almaya niyetiniz varsa cildiyle aşk yaşayacağınızı garanti edebilirim. Çok çok çok beğendim! Elde tutması bile insana inanılmaz güzel bir his veriyor.

Gelelim kitabın içeriğine :)
Kapak zaten korku romanı okuyacağınızı size hissettiriyor. Korkacağınız yerlerde var, endişeniz olmasın :)

Sevgili Aslı Dağlı'nın çevirisiyle güzel bir akıcılık kazanmış, tam durgunlaştığını düşüneceğiniz sırada gaza gelen bir hikayeye sahip ilginç bir roman var karşınızda.

Tam anlamıyla beklentimi karşılamadı ama akıcı ve güzel, ara ara korkutan, içeriğindeki resimler yüzünden okuru tedirgin eden, gerilimi dozunda bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Kitapta kullanılan resimlerin gerçek oluşu, okuru çok etkileyen özelliklerinden biri. Hatta öyle ki, okurken bazı resimlerden rahatsız olup üzerlerini kapattığım bile oldu :D

Devamını beklediğim seriler arasında yerini almış bulunuyor kısacası.

Bilmeyenleriniz için kitabın filme uyarlanacağını da buradan tekrar duyurmuş olayım. Filmin oyuncu kadrosuna IMDb'den ulaşabilirsiniz. Kadro için bir tıkçık :)

Yazarımız Ransom Riggs'in YouTube kanalından bir video da ekleyeyim. Video güzel olmuş bu arada :)



Kesinlikle gitmek istediğim filmlerden olduğunu söylememe gerek yok sanırım :D

Bu arada, ilk basımı aldıysanız eğer, basımdan kaynaklı
minik bir eksiklik var kitapta. Bilginiz olsun.

Sevgiler :)




31.08.2015

Paramparça - Torn by Kim Karr







Kitap Adı : Paramparça (Connections, #2)

Yazar Adı : Kim Karr
Çevirmen : Yonca Mete Soy
Orjinal Adı : Torn (Connections, #2)
Tür : Aşk, Yeni Yetişkin
Sayfa Sayısı : 400
Yayınevi : Yabancı Yayınları /2015
GR Puanı : 4.24




Arka Kapak : Onlar birbirlerine aitti… Ta ki sırlar onları ayırana dek. Rock yıldızı River Wilde, vazgeçilmez sevgisi ve sadakatiyle Dahlia London'ı umutsuzluğun kıyısından kurtarmış, onu hayata geri döndürmüştü. Şimdiyse birbirine dolanmış geçmişleri aşklarının gücünü test etmek üzereydi…
Serinin 2. kitabı elimde biraz süründü ne yazık ki :/

Bu seride şimdilik 6 kitap, 3 tane de yan kitap var. 

1 - Yeni Bir Başlangıç (Connected) : Dahlia - River
2 - Paramparça (Torn) : Dahlia - River
3 - Mended : Xander - Ivy
4 - Frayed : Ben - Bell (Yok artık!!!!!)
5 - Flawed : Caleb - Gemma (Çıkmadı.)
6 - İsim henüz belli değil. 2016'da çıkışı bekleniyor.

Kitap kapakları orjinal kapak ama neden sarı saçlı denilen karakter için koyu renk saçlı bir kız seçilir kapak resmi için? Anlamıyorum :/

İlk kitabı sevmiştim. Hatta 4 puan vermiştim (Yorum için tıkçık :)). Özellikle final vurucuydu. Devamı için heyecanlandırmıştı. Ama ikinci kitaptan beklediğimi alamadım. 

Kitap elimde süründü, çünkü sıkıldım. Dahlia'nın "buna henüz hazır değilim"lerinden bıkma seviyesine geldim. İlk kitabın sevimli dokunuşları bu kitapta da vardı ama galiba azdı. Zaten ne olacağını bilirken, bile bile lades demek gibi bir durum yaşadım diyeyim. Devam kitabı için ne olması gerekiyorsa o vardı aslında. Karakterlerin tercihleri, tepkileri de gayet mantıklıydı. Buna rağmen bana pek keyif vermedi. Belki de araya zaman girdiği için böyle düşünüyor olabilirim.  

Dahlia ve River'ın hikayesi keşke bu kadar uzamasaydı. 

Seriye devam ederim büyük ihtimalle. Bu kitapta hayal kırıklığı yaşamış olsam da yazarın kalemi hoşuma gidiyor. 4. kitap için ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani ne diye böyle bir kitap yazma gereği duydu bu iki kişi için acaba? İlginç... 

Benim için fena değil seviyesinde kaldı kitap kısacası. 

Sevgiler :)


Search

Gelenimiz Gidenimiz :)

İzleyİcİler

Neler okuyorum?

Her Gün
Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler
Middlesex


Angel's books's favorite books »

2022 Reading Challenge

2022 Reading Challenge
angelsbooks has read 2 books toward her goal of 100 books.
hide

Angel's books's bookshelf: read

Yakıcı Sır
Korku
Kimi Seçtiğine Dikkat Et!
Kime Dokunduğuna Dikkat Et!
Kalpsiz
Barbarlar Şehri


Angel's books's favorite books »
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler Yayınlar

Bumerang - Yazarkafe