Kitap Adı : Kafes
Yazar Adı : Josh Malerman
Çevirmen : Aslı Dağlı
Orjinal Adı : Bird Box
Tür : Korku, Gizem, Distopya
Sayfa Sayısı : 336
Yayınevi : İthaki Yayınları /2015
GR Puanı : 3.93
Arka Kapak : Dışarıda bir şey var…
Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.
Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
Ödüller:
This Is Horror Ödülü - En İyi Roman
Michigan Notable Book Ödülü
Bram Stoker Ödülü - En İyi İlk Roman Finalisti
Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
James Herbert Korku Ödülü Finalisti
Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti
Öncelikle korkmadığımı söyleyerek başlamak istiyorum yazıma :D
Ayrıca bu konudan güzel bir seri de çıkarmış. Hatta dizi uyarlaması bile yakışır yani :))
Ben korku filmi izleyemeyen biriyim arkadaşlar :D Bir zamanlar çok severek izlerdim ama gün geldi, izleyememeye başladım, neyse.
Gerilimin dozu da yüksek değildi bana göre. Zeminde, o korku filmlerine has ince bir çizgiyle aralıksız devam eden bir gerginlik vardır ya hani. Bu kitapta da bu durum var. Çünkü atmosfer, öyle bir atmosfer. Gerilmemek mümkün değil. Ama yerimden zıplamak, okumaya çekinmek, tek gözle bakmak gibi hallere düşmedim :D
Bu kitabın uyarlaması çekilirse, güzel ellerde çekilirse çok hoş olur diye düşünüyorum. Yalnız çok çok çok sağlam bir yönetmene ihtiyacı var. Yoksa yazık olur.
Ben konuya da değineyim biraz.
Malorie, kız kardeşiyle beraber yaşayan 20'lerinde bir genç kız. Gün geliyor internette ve televizyonlarda çıldıran, kendilerini öldüren insanların haberleri dolanmaya başlıyor. Tabii hepimizin yapacağı gibi, çoğu insan bu durumu fazla önemsemiyor ve normal hayatlarına devam ediyorlar. Fakat bu çıldırma durumu gittikçe yaygınlaşmaya başlıyor. Bu sefer insanlarda tedirginlik baş gösteriyor. Durum ciddiye bindikçe herkes önlemlere girişiyor.
Olay şu ki insanlar dışarıdayken bir şey görüyorlar ve çıldırıyorlar. Sonra da kendilerini parçalaya parçalaya öldürüyorlar.
Ve talihsiz kızımız Malorie, bu toplumsal delilik hali patlak verdiğinde hamile olduğunu öğreniyor!
Kitabı okurken bir yer dikkatimi çekti ve duraksamama neden oldu. Dokuzuncu denemesi diyordu. Malorie karakteri çocukları için imkansızı gerçekleştirmeye çalışıyordu. Ve hiçbir garantisi olmayan bir şey için çabalıyordu. Kitabın ana karakteri bir anne ve annelerin çocukları için yapamayacağı şey inanın yok! Yazar bunu güzel aktarmış. Yalnız, bende bir anne olduğum için benim bu durumdan daha fazla etkinlenmiş olmam olasılığı yüksek tabii.
Akıcı bir dili var, olay örgüsü iyi işlenmiş, merak uyandırıyor ve devam etme isteğiyle dolup taşırıyor okuru. Uykulu gözlerle okumaya devam etmeye de çalıştığım oldu. Ama iş güç ve sorumluluklar galip geliyor böyle zamanlarda :D
Eksik bir şeyler vardı ama tam tarif edemiyorum. Yine de konusu, kurgusu, işleyişiyle beğenimi kazandı kitap.
Çeviri ile ilgili bir sıkıntı hissetmedim. Sevgili Aslı Dağlı güzel ve temiz bir çeviri yapmış. Ellerine sağlık :) Sadece ufak tefen harf basım hataları mevcut. Onları da görmezden geliverin :D
Kapak tasarımı da bir harika değil mi?
Sevgiler :)
Michigan Notable Book Ödülü
Bram Stoker Ödülü - En İyi İlk Roman Finalisti
Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
James Herbert Korku Ödülü Finalisti
Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti
Öncelikle korkmadığımı söyleyerek başlamak istiyorum yazıma :D
Ayrıca bu konudan güzel bir seri de çıkarmış. Hatta dizi uyarlaması bile yakışır yani :))
Ben korku filmi izleyemeyen biriyim arkadaşlar :D Bir zamanlar çok severek izlerdim ama gün geldi, izleyememeye başladım, neyse.
O yüzden kitaba başlamadan önce biraz tedirgindim. Kabus falan görür müyüm diye endişeliydim. Ama rahat olun, olaylar insanı korkutmaktan ziyade geriyor. Beni epey geren ve hayal gücümü şöyle sağlam çalıştıran bir bölüm de vardı. 'Oyyy!' dedim, 'böyle devam ederse yandım ben' :D Öyle devam etseydi sanırım epey korkacaktım ;)
Gerilimin dozu da yüksek değildi bana göre. Zeminde, o korku filmlerine has ince bir çizgiyle aralıksız devam eden bir gerginlik vardır ya hani. Bu kitapta da bu durum var. Çünkü atmosfer, öyle bir atmosfer. Gerilmemek mümkün değil. Ama yerimden zıplamak, okumaya çekinmek, tek gözle bakmak gibi hallere düşmedim :D
Bu kitabın uyarlaması çekilirse, güzel ellerde çekilirse çok hoş olur diye düşünüyorum. Yalnız çok çok çok sağlam bir yönetmene ihtiyacı var. Yoksa yazık olur.
Ben konuya da değineyim biraz.
Malorie, kız kardeşiyle beraber yaşayan 20'lerinde bir genç kız. Gün geliyor internette ve televizyonlarda çıldıran, kendilerini öldüren insanların haberleri dolanmaya başlıyor. Tabii hepimizin yapacağı gibi, çoğu insan bu durumu fazla önemsemiyor ve normal hayatlarına devam ediyorlar. Fakat bu çıldırma durumu gittikçe yaygınlaşmaya başlıyor. Bu sefer insanlarda tedirginlik baş gösteriyor. Durum ciddiye bindikçe herkes önlemlere girişiyor.
Olay şu ki insanlar dışarıdayken bir şey görüyorlar ve çıldırıyorlar. Sonra da kendilerini parçalaya parçalaya öldürüyorlar.
Ve talihsiz kızımız Malorie, bu toplumsal delilik hali patlak verdiğinde hamile olduğunu öğreniyor!
Olaylar Malorie hamileyken ve Malorie doğurduktan sonra çocuklar 4 yaşındayken anlatılıyor. Yazar geçmiş ve günümüz arasında mekik dokuyarak Malorie karakterinin nerelere geldiğini aktarıyor bizlere.
Kitabı okurken bir yer dikkatimi çekti ve duraksamama neden oldu. Dokuzuncu denemesi diyordu. Malorie karakteri çocukları için imkansızı gerçekleştirmeye çalışıyordu. Ve hiçbir garantisi olmayan bir şey için çabalıyordu. Kitabın ana karakteri bir anne ve annelerin çocukları için yapamayacağı şey inanın yok! Yazar bunu güzel aktarmış. Yalnız, bende bir anne olduğum için benim bu durumdan daha fazla etkinlenmiş olmam olasılığı yüksek tabii.
Akıcı bir dili var, olay örgüsü iyi işlenmiş, merak uyandırıyor ve devam etme isteğiyle dolup taşırıyor okuru. Uykulu gözlerle okumaya devam etmeye de çalıştığım oldu. Ama iş güç ve sorumluluklar galip geliyor böyle zamanlarda :D
Eksik bir şeyler vardı ama tam tarif edemiyorum. Yine de konusu, kurgusu, işleyişiyle beğenimi kazandı kitap.
Çeviri ile ilgili bir sıkıntı hissetmedim. Sevgili Aslı Dağlı güzel ve temiz bir çeviri yapmış. Ellerine sağlık :) Sadece ufak tefen harf basım hataları mevcut. Onları da görmezden geliverin :D
Kapak tasarımı da bir harika değil mi?
Kitap tanıtımı için bir de torba üretmiş yayınevi. Belki bir yerlerde görmüş olabilirsiniz. Bu torbalar sadece tanıtım için az sayıda üretildiğinden sizler bu torbaya sahip olamayacaksınız, üzgünüm. Bende bu torbadan istemiştim ama kargo paketinde çıkmadı ve üzüldüm tabii. Yani kitap torbanın içinde gelecek diye ümidiniz varsa o ümidin derhal boynunu vurun, sizde benim gibi üzülmeyin boşuna :D
Korkuseverseniz size hafif bile gelmeyecektir, okumaya bu durumu göz önüne alıp karar verin emi? Sonra 'bunun neresi korku?' demeyin ;)
Sevgiler :)
Korkutmaktan çok gerdiği konusunda hem fikirim ben de. Kitap o kadar akıcıydı ki bir yolculukta bitirivermiştim. Kurgusu da oldukça özgündü bana göre. Sanırım filmi çıkacak, merakla bekliyorum, nasıl yansıtacaklar ekrana o gerilimi :')
YanıtlaSilUzun süre, filmi çıkarsa nasıl bir şey yaparlar diye kafa patlattım. Çok merak ediyorum cidden.
Sil