dizi incelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dizi incelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15.08.2017

Vampir Günlükleri - The Vampire Diaries (2009 - 2017 / Dizi)



Dizi Adı : Vampir Günlükleri (8 sezon)

Orjinal Adı : The Vampire Diaries
Yönetmen : 
Senaryo : L.J. Smith, Kevin Williamson, Julie Plec
Yapım Yılı : 2009 - 2017
IMDb Puanı : 7.8
Tür : Aksiyon, Dram, Fantastik, Gerilim, Gizem, Korku, Macera, Romantik, Gençlik
Süre : 43 dk. 


Konusu : Ailelerini dört ay önce bir trafik kazasında kaybetmiş olan 17 yaşındaki Elena ve 15 yaşındaki kardeşi Jeremy, yaşadıkları acı sonrası hayatlarına devam etmeye çalışmaktadırlar. Elena çevresinde her zaman güzelliği ve başarılı bir öğrenci olmasıyla ön planda olmuştur. Yaşadığı acıyı dış dünyadan saklama çabasındadır. İki vampir kardeşten Stefan ve Damon‘ın kasabaya gelmesiyle, Elena’yla Stefan hemen birbirlerine karşı ilgi duymaya başlarlar.



Uzuuun bir aradan sonra tekrar merhaba dostlar, nasılsınız? Bende durumlar epey karışıktı, o yüzden göz bebeğim bloğumu bu kadar zaman ihmal ettim. :(

Bana değerlendirebileceğim boş zaman kalınca, dedim şu yarım bıraktığım dizilere bir bakayım ne haldeler? Döndüm vampirlerin dünyasına :D En son 5. sezonda kalmıştım. E dizi de bitti zaten. Tamamladım gitti, bittii...


Öncelikle bu dizinin L.J. Smith'in 1991'de yayınlanmaya başlanan The Vampire Diaries adlı 4 kitaplık serisinden televizyon dizisine uyarlandığını belirteyim. Yan kitaplarla birlikte 11 civarı kitap var sanırım seride. Yani bir bakayım dedim ama kafam karıştı :D

Bu serinin kitapları beni gerçekten hiiiç çekmedi. Bende hiç okuma niyetine girmedim.

Şimdi arkadaşlar, bu yazının sürpriz bozan içerme ihtimali oldukça yüksektir. Uyarmadı demeyin, ona göre okumaya devam edin, emi?

Dizi bir gençlik dizisi, ana karakterimiz Elena Gilbert 17 yaşında bir lise öğrencisi. Çok yakın 2 kız arkadaşı ve bir erkek kardeşi var. Kısa zaman önce de ebeveynlerini bir trafik kazasında kaybettiğinden, kızımız çok acılı durumda. Herkese, her şeye kendini kapatmış filan. Ama gel gelelim günün birinde okula yakışıklı, gizemli bir çocuk geliyor ve Elena'nın çevresine ördüğü duvar taşlarını tek tek yıkmaya başlıyor.

Sonra olaylar olaylar olaylar ama ne olaylar. :D 
Favori karakterim Damon Salvatore'du tabii ki. :)

Hemen hemen her sezon diziye bir yenilik getirdiler. Yeni bir doğaüstü topluluk, bir güç, geçmişten birileri vs. Bu yönden fena değildi. Özellikle diziye kökenlerin katıldığı sezon, bence en iyilerindendi. Ama sonlara doğru artık her şeyin kendini tekrar edip durduğunu görmemek mümkün değildi. İzlerken bir yandan göz devirip durdum, bir yandan 'niye izliyorum ki ben bu diziyi?' dedim. Ama işte ne hikmetse bitene kadar izlemeyi bırakamadım. :D

En çok dikkatimi çeken olaylardan biri şu: her bölüm mutlaka biri göğsüne, sırtına, karnına artık senaristin canı ne çektiyse ona göre bir yerlere kazık yiyordu. Birinin kazıklanmadığı bir bölüm hatırlayamıyorum. He belki ilk bölüm olabilir, ama inanın hatırlamıyorum. :D


Diziyi bitirdikten sonra eski videolarına bakayım dedim. Hakikaten herkes herkesle çıkmış yahu. :D Caroline ile Matt bile çıkmış (2. sezon sanırım). Şu karakterleri yazarken biraz da düzgün karakterli yazsalar hiç fena olmazdı hani.

Tüm saçmalıklarına rağmen dizi kendini izletti. Makyajlar, kıyafetler, efektler için söylenecek söz yok. Ama son bölüm cidden oldu bittiye getirilmiş gibi geldi bana. 



Neyse efendim, neticede final yapmış bir dizidir. Çok sevilesi karakterler barındırır. Öyle ki bazıları sebebiyle yeni bir dizi peyda olmuştur. Originals :) Klaus'un da yeri bende ayrı yalnız. :D

Sevgiler :)

1.02.2016

Ölüm Defteri - Death Note (Manga/Dizi/Film)




Yeni yıldan hepinize merhabalar sevgili okurlar :)

Uzun zamandır yayın paylaşmadım. Emin olun geçerli mazeretlerim vardı. 2 ayı geçkin bir süre boyunca elime kitap alamadım. Çalışmam gereken bir sınavım vardı. Ek olarak migrenim nüksedince bu süre biraz uzadı. Neyse ki bu sorunlar artık geçmişte kaldı.

Bu arada eski hızımda olmasa da okumaya tekrar başladım. Ama böyle size anlatılacak kadar beni etkileyen bir kitapla karşılaşmadım. Instagram hesabımdan neler okuduğumu paylaşıyorum, minik yorumlar yazıyorum ama beni blogumda yazmaya sürükleyecek bir şeyler okuyamadım henüz.

Bugün ki konumuz epey zamandır A'dan Z'e kurcaladığım manga serisi Ölüm Defteri.

Mangaları bitireli epey zaman oldu. Ama filmlerini ve dizisini de izleyip öyle yazmak istedim ve nihayet bitirdim :D

Ne olur ne olmaz diye ilk etapta serinin ilk 3 ya da 4 kitabını birlikte aldım. Sonra baktımki sürüklüyor, kalanını da edindim. Zaten çerez gibiler. Bir çırpıda bitiveriyorlar. Beni zorlayan tek kitap 13. yani son kitaptı.

Seri gayet ilgi çekici ve keyifli. Konusundan biraz bahsedeyim.

Elimizde çok zeki bir öğrencimiz var. Adı Yagami Light. Kendisi bir lise öğrencisi.

Günün birinde bir defter buluyor. Defterin içinde şöyle bir yazı var:


BU DEFTERE ADI YAZILANLAR ÖLÜR!

Tabii Light akıllı, mantıklı bir genç. Bu yazı ona bir şaka gibi gelir önce. Sonra bir deneme yapar ve gerçekten deftere adı yazılan kişinin öldüğünü görür. Durum böyle olunca, Light kendine bir görev edinir. Dünyayı suçlulardan temizlemeye karar verir. Durduk yere kalp krizinden ölen suçlu sayısı çoğalınca ne olmasını beklersiniz? Ölümler birilerinin dikkatini çeker. Ortada suçluları öldüren ve yöntemi keşfedilemeyen bir katil dolandığı için Dünya'nın en iyi dedektifi işi devralır.



Buradan sonra seri boyunca bir zeka savaşı sürmekte. Karşılıklı hamleler, tuzaklar, tahminler birbirini kovalıyor. Bir nevi satranç gibi :)

Şahsi fikrim şöyle; Seriden memnunum. 7. sayıdan sonra eski heyecanımı yitirdim fakat ilerlemeyi kesemedim. Çizimler güzel ama renkli olmasını tercih ederdim şahsen :D




13. sayının neden beni zorladığını da
söyleyeyim. Seri aslında 12. sayıyla sona eriyor. 13. sayıda ise yazar ve çizerle yapılan röportaj, serinin genel değerlendirmesi, karakter analizleri ve minik bir ek bölüm yer alıyor. Yazı puntosu küçük. Mangalar tersten okunduğu için (sayfalar bizim gibi sağdan sola değil, soldan sağa çevrilerek okunuyor) bazen gidişat karışabiliyor. Bazense zaten bildiğim şeyler tekrar anlatılıyor gibi geldi. Yazar ve çizerle olan röportaj çok keyifliydi. Bir yandan da anime uyarlamasını izliyordum.

Anime uyarlaması ara ara değişiklik gösterebiliyor. Fakat genel olarak aynı ilerliyor. Okumayı seviyorsanız mangalarına, izlemeyi seviyorsanız animesine bakmanız yeterli. Benim gibi hepsini yapmanıza gerek yok yani :D



Tabii bir de sinema uyarlaması var bu sevilen manga serisinin. 3 film mevcut.


Death Note, 2006 yılında 2 part halinde çekilmiş. Sonra ise L karakterine ait olan L: Change The World isimli film 2008'de izleycinin beğenisine sunulmuş. Death Note uyarlamaları fena değil, hatta görsel olarak çok hoşuma gitti ama orjinal kurguyla inanılmaz oynanmış. L: Change The World'ü diğer ikisinden çok daha fazla sevdim. Tabi bu filmde manga uyarlaması ama henüz Türkçe'ye çevrilmedi.



Burada da fragmanı var:


Bu seriye ait son yayın Aralık ayında satışa sunulan Death Note - Bir Başka Defter - Los Angeles BB Cinayetleri isimli kitap. O da elime geçmiş bulunuyor.

Yani Akılçelen Kitaplar yayınladıkça ben alıp okumaya devam edeceğim :)

Sevgiler :) 

1.07.2015

The 100 (2014 - Dizi)







Dizi Adı : The 100
Orjinal Adı : The 100
Yapım Yılı : 2014 -
Yönetmen : 
Dean White, Omar Madha, P. J. Pesce
IMDb puanı : 7.9
Tür : Dram, Bilim - Kurgu
Süre : 43 dk. 







Konusu : The 100, Kass Morgan’ın yakında çıkacak olan aynı adlı kitap serisinden uyarlanan bir kıyamet sonrası draması.

97 yıl önce nükleer Armageddon, Dünya’nın büyük bir kısmını yok etmiş, birçok medeniyeti çökertmiştir. Hayatta kalan 12 farklı ulustan, toplam 400 kişi ise dünyayı terk etmiştir. Yıllar içinde uzayda kaldıkları bu yerde 3 nesil yetişmiştir ve insan sayısı 4000′e ulaşmıştır. Bu gruplarda ölüm cezası ve nüfus kontrolü gibi sert uygulamalarla kurulan bir düzen vardır. Şimdi kaynakları tükenme noktasına gelmiştir ve bu 12 grup, bir araya gelip tekrar hayatta kalmanın yollarını aramaya başlarlar. Çözüm olarak elbette ki Dünya’ya dönmek akıllarına gelir fakat Dünya’nın halen yaşanabilir olup olmadığını bilmemektedirler. Bunu test etmek için de 100 adet mahkum genç insanı Dünya’ya gönderirler. Kimi uzayla bağını koparmak isteyen, kimi hükümetinin verdiği görevi yerine getirmek isteyen bu gençler arasında daha gelir gelmez gruplaşmalar, lider olma çabaları, sürtüşmeler başlar. Fakat onların aralarındaki bu farklılıkları aşmaları; bir yığın bilinmezlik ve tehlikeyle dolu olan yeryüzünde hayatta kalmaları için iş birliği yapmaları gerekmektedir.


Dizinin tanıtımını ilk görüşümü hatırlıyorum. Çok ilgimi çekmişti ve izleme listeme almıştım. 

Yukarıda gördüğünüz resim Dünya'dan kaçmayı başaran insanların yaşamlarını sürdürmeye çalıştıkları uzay gemisi, Ark.

Nükleer felaket sonrası, uzayda yaşam mücadelesi veren insan ırkı tam 3 nesil atlatmış. Ark'ta yaşıyorlar. Hükümet, nüfus artışı nedeniyle büyük sıkıntı içinde. Düşünsenize, 400 olmuş 4000! Durumları o kadar çıkmazda ki en ufak bir hata idam cezasına çarptırılmalarına yol açıyor. Çıkış yolu bulamayan yönetim, 18 yaş altı ve mahkumiyeti devam eden 100 kişilik bir grubu Dünya'ya göndermeye karar veriyor. 

İlk sezon oldukça aksiyon odaklı. Bu arada insan ilişkilerine de yer verilmiş. Ara ara karakterlerin geçmişlerine bakış atıyoruz. Bir yandan da Dünya'da verdikleri yaşam mücadelesini izliyoruz. Toplam 13 bölüm.

Sevdim diziyi. Görsel olarak da beğendim. Bazı bölümler fazla karanlık olduğundan, kimin nerede olduğunu görmeye çalışmak biraz can sıkıcı sadece. 2. sezona da giriş yaptım ama henüz tamamlayamadım. 


Yorumlarda 2. sezonun çok daha fazla beğeni aldığı dikkat çekiyor. Yani diziyi yarım bırakmaya niyetim yok :D

Uyarlama olarak bakıldığında durum (ilk sezona bakarak değerlendiriyorum) pek iç açıcı değil. 

Ana hatlar haricinde kitapla benzerlikleri çok çok az. Kitap ne kadar durgunsa dizi bir o kadar hareketli. 

Aslında bu diziye uyarlama gözüyle bakmamak gerek. Bakmayın! Benim gibi hayal kırıklığına uğramayın!!

Kitabın yazarı Kass Morgan, dizinin senaristliğini de yapıyor aslında ama neden bu kadar fark olmasına müsaade etti? Buna anlam veremiyorum. 

Dizi olarak bakıldığında böyle bir konuya aksiyon mutlaka lazım. Güzel de olmuş, söylediğim gibi sevdim de ama uyarlama dizi olduğu için bu kadar fark olmasını yadırgamadan edemiyorum :/

İlk sezon zaten tanışma sezonu olduğundan ilk bir kaç bölüm kimin kim olduğunu öğreniyoruz. Karakterleri tanımaya başlıyoruz. Henüz karakterler arasında favorim yok. Öne çıkan bir kaç isim var sadece o kadar ;)

Böyle de ip ucu vereyim merak edenlere :D




Sonuç olarak elimizde büyük bir grup genç var. Belki eften püften, belki ciddi suçlardan ceza almışlar. Aynı zamanda asiler! Dünya'ya ilk ayak basışları. Neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar ve haklılar. Çünkü Dünya yaşanılır hale gelmiş olsa bile akıllarına gelmeyecek tehlikelerle dolu. 

Kimse kimseye güvenemiyor. 

Böyle bir grup içinde çıkabilecek kaosu bir düşünün, dizinin aksiyonunu az çok tahmin edebilirsiniz :)


Ana karakterlerimizin bir kısmı ise şöyle:






Soldan sırayla gidelim:

1 - Bellamy Blake (Bob Morley), kendisi Dünya'ya gönderilen geminin kaçak yolcusu.

2 - Finn Collins (Thomas McDonall), liderlik potansiyeli taşıyan karakterlerden biri.

3 - Clarke Griffin (Elize Taylor), Ark doktorunun kızı. Kendiside bu yönde eğitim almış biraz. O yüzden grup için çok önemli bir karakter.

4 - Jasper Jordan (Devon Bostick), diziye renk katan karakterlerden biri. Bir ara fena üzdü yalnız...

5 - Octavia Blake (Marie Avgeropoulos), yıllar yılı kapalı kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuştuğundan ne yapacağını pek kestiremeyeceğiniz bir karakter. Kendisi Bellamy'nin kardeşi olur. Yani Bellamy'nin kaçak yolcu olma sebebidir. 




İşte bu 100 kişi Dünya'da onlardan başka insan olmadığına, kalmadığına inanıyor. 

Peki ya yanılıyorlarsa? 








Gençlik dizisi olduğundan aşırı beklentiye girmemenizi ve kitabı okuduysanız, okuduklarınızı tamamen ayrı bir rafa kaldırıp diziye öyle başlamanızı öneririm.


Sevgiler :)

Search

Gelenimiz Gidenimiz :)

İzleyİcİler

Neler okuyorum?

Her Gün
Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler
Middlesex


Angel's books's favorite books »

2022 Reading Challenge

2022 Reading Challenge
angelsbooks has read 2 books toward her goal of 100 books.
hide

Angel's books's bookshelf: read

Yakıcı Sır
Korku
Kimi Seçtiğine Dikkat Et!
Kime Dokunduğuna Dikkat Et!
Kalpsiz
Barbarlar Şehri


Angel's books's favorite books »
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler Yayınlar

Bumerang - Yazarkafe