Yazar adı : Amy Engel
Orjinal Adı : The Book of Ivy (The Book of Ivy, #1)
Tür : Genç - Yetişkin, Aşk, Distopya
Sayfa sayısı : 272
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Çevirmen : Merve Özcan
GR puanı : 4.22
Arka kapak : Dehşet verici bir nükleer savaş sonrası Amerika Birleşik Devletleri büyük ölçüde yok edilmiş, sadece küçük bir grup hayatta kalmıştı. Geriye kalanları kimin yöneteceği konusunda Lattimer'lar ve Westfall'lar arasında çıkan savaşı Westfall ailesi kaybetmişti. Ve beş yıl sonra barış ve kontrol, her yıl yapılan bir törenle, kaybeden tarafın kızları ile kazanan tarafın erkeklerinin evlendirilmesiyle sağlanmaktaydı.
Bu yıl benim sıram gelmişti. Benim adım Ivy Westfall ve görevim basitti: Başkan'ın oğlunu, müstakbel kocamı öldürmek ve Westfall ailesinin gücünü geri kazanmasını sağlamak. Ama görünen o ki, Bishop Lattimer ya çok yetenekli bir oyuncu ya da ailemin iddia ettiği gibi kalpsiz, zalim bir çocuk değil. Hatta beni bu dünyada gerçekten anlayan tek kişi bile olabilir. Ama kaderimden kaçmama imkân yok. Ben Westfall mirasını geri alacak kişiyim. Bishop ölmeli. Ve onu öldüren ben olmalıyım…
"Bir oturuşta okudum. İ-NA-NIL-MAZ-DI! O nasıl bir sondu öyle?!" - Wendy HIggIns, Tatlı Şeytan ve
-Tatlı Tehlike romanlarının yazarı-
"Etkileyici ve ince düşünülmüş bir dünya, merak uyandırıcı bir başlangıç, cesur bir kahraman." ?
- KIrkus RevIews-
"Güçlü karakterler, karmaşık ilişkiler, politik entrikalar ve ihanet, kitabı elinizden bırakmanıza engel olacak; daha fazlası için sabırsızlanacaksınız!"
-School LIbrary Journal-
"Kurucunun Kızı'nda bir distopyada arayacağınız her şey var: tüyler ürpertici bir olay örgüsü, heyecan verici karakterler ve her kelimesi özenle yazılmış bir hikâye."
-InsIghtful MInds RevIews-
(Tanıtım Bülteninden)
Nasıl anlatsam ki bu kitabı?
Basit desem değil, ağır desem değil...
Nasıl bir dünyadır anlatılan, kendiniz öğrenmek isterseniz
bu kısmı pas geçin emi? ;)
Konuyla başlayalım:
Yıl 2075.
10.000 kişilik bir topluluk birlikte mutlu mesut hayatlarını sürdürüyorlar. Zamanında epey çetin savaşlar ve radyasyon insanları mahvetmiş. Araba yok, çünkü benzin, gaz ve türevleri yok. Ya yayan yürüyeceksiniz ya bisiklet süreceksiniz. Elektrik var ama kullanımı çok kısıtlı. Mecbur olmadıkça ve önemli yerler haricinde elektrik kullanılmıyor.
Bu topluluk yaşadıkları toprak parçasının çevresini çitle çevirmiş. Dışarıdan içeri giriş yasak. İçerden dışarı çıkış ise ancak suç işlemiş ve ceza almışsanız var ama dışarı çıkmak ölüm demek! Orada açlık, susuzluk, hastalık vs. gibi bir çok tehlike var. Giden geri gelmiyor, arada gelen oluyor ama çok kötü durumda dönüyorlar. İçeri tekrar girerlerse zaten idam ediliyorlar. Yukarısı bıyık, aşağısı sakal anlayacağınız.
Tabii her yerde olduğu gibi burada yaşayan insanlarda ikiye bölünmüş. Başkan'ın bölgesi ve Kurucu'nun bölgesi. Başkan ve Kurucu'nun aileleri bu topluluğun kurulum aşamasında yönetime geçmek için savaşmışlar. Bu savaşı Başkan'ın ailesi kazanmış. Kurucu'nun ailesi diğer tarafın zaferini kabul etmiş ama bu hakkın daima kendilerine ait olduğunu düşünmeyi bırakmamışlar. Yani burada toplumun refahı için anlaşmaya varmış iki düşman aile söz konusu.
Bu halkın nüfusu az. Doğan çocuklarda radyasyon belasının izlerini taşıyor hala.
Bu duruma çözüm olarak 16 yaşına girmiş gençleri evlendirmeye başlamış yönetim. Evlenen bir genç kız ne kadar erken doğum yaparsa, çocuğunun sağlıklı olma yüzdesi o kadar yüksek oluyormuş.
Önemli noktalardan bir ise şu:
Bu gençler kiminle evleneceklerine kendileri karar veremiyorlar. İki cephe arasındaki huzurun devam etmesi için her genç diğer topluluktan biriyle evlendiriliyor. 16 yaşına basmış kız ve erkekler, evlenmeleri için eşleştiriliyorlar. Testlere tabi tutuluyorlar, birbirleri için uygun olup olmadıklarına bakılıyor. Eşleşme uygunsa evlendiriliyorlar, değilse, eh orasını da kendiniz okuyup görün artık :)
Sistem bu.
Yukarıdaki uyarıma uyup pas geçeceğiniz kısım bu kadardı :)
Romanımızın kahramanlarını tanıyalım:
Kurucu'nun kızı 16 yaşındaki Ivy ve Başkan'ın oğlu 18 yaşındaki Bishop.
Ivy, çok acayıp bir kız. Uzun boylu, kumral, gri gözlü ve güzel. Onu babası ve ablası büyütmüş. Ve her bir hücresine nefret işlemişler.
Bishop'da uzun boylu ve yakışıklı bir genç adam. Ama ona dair bir şey yazmıyorum buraya. Bu tatlı çocuğu kendiniz çözün :)
Bu yaşlar için uçuk bir işleyiş bu romandaki distopya. Ama anlatılan dünyaya bakınca beni rahatsız eden bir durum olmadı.
Yönetimin kuralları gereği Bishop ve Ivy evlendiriliyor.
Kitabın arka kapağındaki özete geliyorum şimdi. Kurucu taraf, daha önce bahsettiğim gibi yönetimi kendi hakkı görmekten hiç vazgeçmemiş ve bu hakkı geri kazanmak için plan yapmış. Ivy, Bishop'la evlendirildikten sonra Bishop'ı öldürecek, sonra Başkan öldürülecek ve yönetim Kurucu tarafına yani Ivy'nin babasına geçecek.
İlk başlarda, çok kısa bir süre roman bana tarihi aşk romanı tadı verdi. Okuyan bilir. Tarihi aşk romanlarında genelde çiftler bir mecburiyet üzerine (mal, mülk, genelde ünvan vs.) evlendirilir. Evlilik sonrası çift birbirini tanımaya, anlamaya başlar. Ivy ve Bishop arasında da böyle bir ilişki var işte.
Bir nevi düşman aile çocukları oldukları için ilişkileri çok yavaş ilerliyor.
İlerleyen sayfalarda gidişata dair net bir fikre sahip oldum. Ama farklı bir dokunuş gelmek zorunda dedim hep. Yoksa kitap çok sıradan kalacaktı. Güzel ama beklentimi karşılamayanlar arasında girecekti. Beklediğimi aldım tabii ki :)
Bu iki gencin arasındaki ilişki ilmek ilmek dokunuyor. Bu çok hoşuma gitti benim. Pat diye oluşan duygular pek sarmıyor beni çünkü. Yazar yaşanan duyguları size minik lokmalar halinde yedire yedire ilerleyip karnınızı doyuruyor.
Kitap kapağı, cildi ve ayraçlarıyla çok şık. Ama çok kısaydı be!!! Hemen bitti :(
İkinci kitap Kasım ayında yurt dışında çıkacak. Araştırdığım kadarıyla zaten seride iki kitap var ve umarım ikinci kitap çok çok çok daha uzun olur, çünkü yazarın kalemini cidden çok sevdim, gerçekten umudum büyük!
Dip not olarak eklemek istediğim bir şey var. Çeviri konusunda biraz sıkıntı vardı. Orjinalini okumadım ama bazı cümleler kelime anlamlarıyla çevrilmiş gibiydi. Ara ara beni rahatsız etti bu durum, söylemeden geçemedim.
Vee ikinci kitabın orjinal kapağı karşınızda :)
Okumak isteyenlere güzel bir seyir olması dileğiyle :)
merhaba... yorum yapamadan geçemeyeceğim bu kitap tam bir harika dostum! kitap başlarda sade yalın geldi ama son sayfalarda meraktan öldüm.zaten BİSHOP muhteşem ötesi bir şey...ikinci kitabı çoook merakla bekliyorum inşallah güzel ve uzun olur ama sadecee ikinci kitabın kapağını pek beğenmedim.. :(
ReplyDeleteMerhaba :)
DeleteKesinlikle aynı fikirdeyim, bayıldım kitaba. Kitapla ilgili tek sorunum kısa olması. İkinci kitap kapağı için bende yavan göründüğü kanaatindeyim. Gerçi kitabın çıkışına daha çok var ama okuduktan sonra kapak anlamlı gelir mi gelmez mi göreceğiz :)
Ben kitabı ebook olarak indirmiştim, öylesine denk gelmeden öncede hakkında bisey duymamıştım ama arka kapak hoşuma gitti ne kaybederim ki dedim ve basladigim andan bitiresiye kadar duramadim. Ve acik konuşayim bittikten sonrada duramadım o kadar akiciydi ki normalde kitabin sonlarina doğru asagidaki çubuğa bakar kaç sayfa kaldığını kafamdan hesaplamaya çalışırım ama Kurucunun Kızında hic boyle bisey olmadi, bittigini bile kabullenemedim sonundaki teşekkür kısmına gelince bikac kere ileri geri yaptım nasil olur ya bitti mi simdi diye :) Ustelik ikinci bi kitabın varligindan haberdar olmadığım icin TAMAMEN bitti sandım ve yaşadığım hüsrani anlatamam bile. Son sayfalar o kadar heycanli ve sonuna o kadar hizli geliyorsunuz ki bittiginde bittigini kabullenemiyorsunuz yazar kesinlikle cok mukemmel yazmış. Ivy e cok sayip sovdugum oldu Bishop zaten o anlatilmaz yaşanır, herkese tavsiye ediyorum
ReplyDeleteDevamının yurtdışında henüz çıkmamış olması biraz talihsizlik oldu :/ Beklemek hiç keyifli değil :/
Delete